aramak

aramak
иска́ть оты́скивать разы́скивать
* * *
-i
1) иска́ть кого-что

çare aramak — иска́ть вы́ход

destek aramak — иска́ть подде́ржки

iş aramak — иска́ть работу

2) обы́скивать, производи́ть о́быск, подверга́ть осмо́тру

ceplerini aramak — осмотре́ть его́ карма́ны

polis evini aradı — поли́ция произвела́ о́быск в его́ до́ме

3) насто́йчиво добива́ться / тре́бовать своего́

hakkını arıyor — а) он отста́ивает своё право; б) он тре́бует своё

4) тоскова́ть, жела́ть (вернуть утерянное прошлое)

çocukluk günlerini arıyordu — он с тоско́й вспомина́л о своём де́тстве

sen bu günleri çok ararsın — ты ещё о́чень бу́дешь тоскова́ть по э́тим дня́м

tütünü bıraktım, hem hiç aramıyorum — я бро́сил кури́ть, да́же и не вспомина́ю

5) домога́ться, добива́ться кого-чего; придава́ть значе́ние; проявля́ть интере́с к кому-чему

ben böyle şeyleri aramam — меня́ таки́е ве́щи не интересу́ют

ben rahatımı aramam — я не ищу́ для себя́ споко́йствия

••
- arayıp da bulunamamak
- arayıp soran bulunmamak
- arayıp soran olmamak
- arayıp sormak
- beni arayıp soran olmadı mı?
- aramak taramak
- arayıp taramak

Türkçe-rusça sözlük. 2013.

Игры ⚽ Поможем написать реферат

Полезное


Смотреть что такое "aramak" в других словарях:

  • aramak — i 1) Birini veya bir şeyi bulmaya çalışmak Dükkânın içinde gözleriyle bir şeyler aradı. S. F. Abasıyanık 2) Araştırmak, yoklamak Ceplerini aramak. 3) Ziyarete, hatır sormaya gitmek Bir kere düştün mü ne arayan olur ne soran! B. Felek 4) Bir şeyin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • aramak taramak (veya arayıp taramak) — dikkatle aramak, çok aramak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • parmağını aramak — (birinin) ilgisini, bağlantısını aramak, kurulan düzeni araştırmak Bu polemik kampanyasında bazı gizli teşekküllerin parmağını aramak gerektiği fikrinde idi. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağzını aramak (veya yoklamak) — ağız aramak Bazı yorumcular karşısındakinin ağzını aramak, gerçek düşüncesini öğrenmek için böyle karamsar görünme yolunu tuttuğunu savunuyorlar. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bahane aramak — bir işi yapmamak için sebep aramak Yalnız kalmak için bahaneler arayan sendin. P. Safa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bucak bucak aramak — her yerde aramak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • delik deşik aramak — her yerde aramak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kaçacak delik aramak — korku ile saklanacak yer aramak O adam onları aşağıladıkça utancından kaçacak delik arayan Âşık Ali ye acıyordu. Y. Kemal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kusur aramak — yanlışını, eksikliğini, elverişsizliğini aramak Hepsi de yeni gelende bir kusur arıyorlar. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • maraza aramak — çekişmek, olay çıkarmak için bahane aramak İkinci yarıda herkesin dili bir karış dışarı çıktığı, maraza aradığı, çamurlaştığı zaman, seninki, oyuna yeni girmiş gibi terütaze koşar durur. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cepten aramak — (birini) bir kimseyi cep telefonundan aramak …   Çağatay Osmanlı Sözlük


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»